16 Nisan 2012 Pazartesi

Dünya Hali

Dünya, büyükce bir haldir,
Piyasadaki beni Adem’dir.
Satılık olanlar para etmez,
Kimine de paha biçilemez.

Amelsiz ilme gülen olur,
İlimsiz amele söven olur.
İlim, ahirde uygulanmalı,
Gören pek duygulanmalı.

Bilenle bilmeyen bir değil,
Bilmeyenler çok, az değil.
Bilirle bilmez hemhal değil,
Bilirin gördüğü hayal değil.

Bilenler, bildiğince yapmalı,
Bilir yapmazı, üçe satmalı,
Bir çuvala koyup da atmalı,
İbrahim’in ateşinde yakmalı.

Bilen, iş gelince şahitliğine,
O’nun ehad ve vahidliğine,
Bilir önce kendi bilmediğini,
Amel edilse de edemediğini.

Kul, Hakkın ilmi, ruhuyla diri,
Yoktur kulu Mustafa diye biri,
Yaşar, kuluyla, kulunda, ismi,
Bâtıl gider, kalır hakkın cismi.

Zıddıyla bilinir herşey, önce,
Zıt kalmaz iki yay birleşince.
Ahir, evvelde saklıdır, bâtın,
Görünür halidir kâinat Zât’ın.

Evvelde olsam da yapsam,
Ben bilsem de uygulasam,
Bilmesem de kurgulasam,
Olmadığımı ben unutsam.

İçki içip de serhoş olsam,
İçip içip de kafayı bulsam.
Ben bilir bilmez biri olsam,
Keşke görüp hem işitsem.

Bilince, ben varsa O yok,
O varsa benden eser yok,
Varsa yapar, yoksa geçer.
Bilerek hem yokluğu seçer.

Bu, olmak ya da olmamak,
Şuhuda, şahitliğe varmak,
Bilmek ya da bilmemektir,
Bilerek ümmîliğe ermektir.

İster istemez aklına gelmiş,
Oysa, kalbî ilim aklı geçmiş,
Hakkındır hep halkın idaresi,
Kalır mı ahirde kulun iradesi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder