4 Nisan 2012 Çarşamba

CAN MUSTAFA

Duydum geldim, gördüm sevdim,
Seninle nasıl geçti vakit bilemedim,
Sevdin, sevdirdin, tanıttın canlara,
Yetmedi görüp, doyamadım onlara.

Arabaya doluştuk, köşklerde konuştuk,
Bir konuydu, ama, ne kadar da coştuk,
Dünya yetmedi, gaybını da taradık,
Bilerek kendimizi, hep O’nu aradık.

“Görünen, görenin görüntüsüdür”,
Senden de görünen, senden görendir,
En sevilen, senin gibi kendini bilendir,
Kıyam edip, namazını mirac edendir.

Hakca kıyam edenin kıyameti kopmuş,
Yalnız ‘Bir’ varmış, başkası da yokmuş.
“Ölmüş eşek bile kurttan korkmazmış”
Dedim, onayladın, inancın da tammış.

Ne gelen var ne de giden, inip, çıkan,
Evvel, ahir, zahir, batın, şe’nde her an.
Gelmedik ki gidelim, şüphe yok bir an,
Ne var idiyse hep var olacak her zaman.

Mustafa Kulak, kulak kesilmiş sultanına,
İlmiyle alim olmuş, vasıl olmuş muradına,
Bülent abi, biz gidelim bilen Mustafa’ya,
Bir, hep Bir’dir, diyen, bilmiş Mustafa’ya.

Necdet hep özledi de dedi sana hep Can,
Mustafa can hep gönüllerdedir can-ı can,
Arayanlar demez mi, can işte canan hani,
Verildi bekâ, sen bâkisin, gider ancak fani.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder