26 Mart 2012 Pazartesi

FEDAİLER

Misal aleminde üretilen şeyler tasarlanırmış,
İnsan taklit edişten yücelmiş,
Kâinat, tesadüf değil, planlı akıllı tasarımmış.

Zamanı gelince hep deriz, tesadüf yoktur,
Abes yok ise,
Var olan her şeyin varlığı delil, işaret çoktur.

Birilerini tanıdım, çok cahil, sanki, evi ve ailesi,
Hani elmayı yedikten sonra,
Ademin atıldığı, aşağısı, esvel-i safilinin adresi.

Ama, nedense, hep senden bahsediyordu,
Herşeyi senden bilip,
Verdiğin akıl, fikir, nimetlere, şükrediyordu.

Çok okumuş, bilen, aydınlar da, dernek kurmuş,
Kendi aralarında organize olmuş,
Seni bilmek için yemin etmiş, yeniden doğmuş.

Birisi adını sandığa saklamış, sandığı gömmüş,
Cehalete karşı savaş açmış,
Sırrını ele vermemiş, kendini feda etmiş ölmüş!


O Başkası Değil !

Düşümde, sanki telefonda,
Dedi ki : “arıyorum ben O’nu”,
Tamam da, dedim, sen kimsin ki?
Nesin, necisin, kimin nesisin ki?

Sen kendini bilmez isen,
Aradığını nasıl bulur, bilirsin.
Kiminle bilip, öğreneceksin,
Bulduğunda nasıl bildim diyeceksin?

Ben beni bildikleri gibiyim,
Nasıl bilirlerse öyleyim, ayettir,
Ne öyle, ne de böyle,
Hem öyle hem de böyle, şahittir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder