Birinin parasını, pulunu
pek övmek nedir ki,
Kendisi dururken,
Şeylerini sevmek,
kendisini sevmek midir ki?
Hayatını, verdiklerini
nimet bildim, sevdim,
Haddim olmasa da,
Her şeyini, şükürler
olsun, pek beğendim.
Sen de beğenip, sevdiğin
için mi verdin?
Çok çok vererek,
Alıp da kaçar mı diye,
beni mi denedin?
İnsan, oynaşır, sevdiği
köpeğe kemik atar,
İt de onu kapar kaçar,
Ama, yine de gelir
kuyruk sallar, ağız açar.
İnsanoğlu çiğ süt emmiş,
pek de et yemez,
Verilen malı alır da,
Arkasına bakmadan kaçar,
kim verdi demez!
Bilsek de bilemesek de,
gidişler hep sana,
Hitapların da,
kitapların da,
Özü birdir, budur ki,
yolculuk senden sana.
Aynı noktadan çıkışta,
iniştir yol soldan sağa,
Bedenden ruha,
Yücelişle tamamlanır
geliş gidiş dipten doruğa.
Her şey merkezindedir
hayatta, yerli yerinde,
İki yay birleşmeden,
Doğru söylenir ama
yanlış anlaşılır görünürde.
Öyle görünür, insan
bilmeden alır da kaçar,
Baki verilmeden olmaz
fani,
İrâden ölmezse, kendini
bilemez kalır nâçar.
Malı alıp kaçsan da
düşünmeden ilk sahibini,
Bul, bil gerçek batıyı,
İdrak et, eşyada gurub
etmiş hakikat güneşini.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder