8 Mayıs 2012 Salı

ALIP DA KAÇMA!


Birinin parasını, pulunu pek övmek nedir ki,

Kendisi dururken,

Şeylerini sevmek, kendisini sevmek midir ki?



Hayatını, verdiklerini nimet bildim, sevdim,

Haddim olmasa da,

Her şeyini, şükürler olsun, pek beğendim.



Sen de beğenip, sevdiğin için mi verdin?

Çok çok vererek,

Alıp da kaçar mı diye, beni mi denedin?



İnsan, oynaşır, sevdiği köpeğe kemik atar,

İt de onu kapar kaçar,

Ama, yine de gelir kuyruk sallar, ağız açar.



İnsanoğlu çiğ süt emmiş, pek de et yemez,

Verilen malı alır da,

Arkasına bakmadan kaçar, kim verdi demez!



Bilsek de bilemesek de, gidişler hep sana,

Hitapların da, kitapların da,

Özü birdir, budur ki, yolculuk senden sana.



Aynı noktadan çıkışta, iniştir yol soldan sağa,

Bedenden ruha,

Yücelişle tamamlanır geliş gidiş dipten doruğa.



Her şey merkezindedir hayatta, yerli yerinde,

İki yay birleşmeden,

Doğru söylenir ama yanlış anlaşılır görünürde.



Öyle görünür, insan bilmeden alır da kaçar,

Baki verilmeden olmaz fani,

İrâden ölmezse, kendini bilemez kalır nâçar.



Malı alıp kaçsan da düşünmeden ilk sahibini,

Bul, bil gerçek batıyı,

İdrak et, eşyada gurub etmiş hakikat güneşini.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder